Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

20 Şubat 2010 Cumartesi

EDİRNE-UZUNKÖPRÜ-YENİKÖY

Yeniköy, Edirne İli Uzunköprü İlçesi’ne bağlı bir beldedir.

Tarihi kaynaklara göre, Yeniköy’ün Türkler tarafından 1360’lı yıllarda kurulduğu anlaşılmaktadır. Bu dönemde Uzunköprü Kasabası henüz kurulmamıştı. Ormanlık ve bataklık bir yerdi. Ergene Irmağı’nın kuzey batısı Dimetoka Kazası’na bağlıdır. Yeniköy, Dimetoka Kazası’nın Baflı (Pehlivanköy) nahiyesine bağlı bir köy olarak görülmektedir.
Başbakanlık Arşiv Kayıtları’nı inceleyen, öğretmen tarihçi yazar Sayın Latif Bağman, bu dönemde Yeniköy Halkı’nın konar göçer Türkmen Yörükan taifesinden olduklarını, Tapu ve Tımar Defterlerindeki kayıtlara göre, Naldöken Yörüklerinden olduğunu, köyde bir tek Rum ve Bulgar olmadığını, bağlı oldukları sipahiye aşarlarını verip, savaşlarda asker verme yükümlülükleri olduğunu belirtir.
Uzunköprü Kasabası Osmanlı Padişahı II. Murat zamanında kurulduktan sonra Karacasalih (Kırcasalih) nahiyesi oluşturularak Yeniköy buraya bağlanır.
17. yy’a gelindiğinde Yeniköy adı kayıtlarda, Yenicekarlı olarak geçiyor. Bu yüzyıllardan itibaren Balkanlar’da azınlıkların çeşitli ayaklanmaları başlar. Bu ayaklanmalar sonucunda Bulgarlar’dan beş on hane sürgün olarak köye yerleştirilir. Balkanlarda uzun süren savaşlar sonunda askerlik yapmayan azınlıklar köyde çoğalır. Askere gidip dönmeyen Türk Nüfus ise oldukça azalır. Geri kalan Türkler ise 18.yy. başlarında tamamı Dimetoka ve Sofulu’ya göç ederler. Böylece tam anlamıyla Türk yerleşmesi olan köy Bulgar köyü olur. Uzun süre Bulgar Yeniköy olarak anılır.
Balkan Savaşları (1912-1913) sonunda Bulgarlar köyü tamamen terketmişlerdir. Bu arada köy, bazı yaşlı kişilere göre, köyden kaçan Bulgarlar tarafından, bazı kişilere göre de Meşeli Köyü’nde oturan Türkler tarafından, Bulgarlar’ın geri dönmemeleri için yakılmış ve büyük hasar görmüştür.
Daha önce köyü terk ederek Dimetoka ve Sofulu’ya göç eden Türkler eskiden Hamitli Köyü ile Yenicekarlu arasında bulunan Durali, daha sonra Dobrali ve son olarak ta Tahtalı denilen köye yerleşirler. Yerleştikleri dönemde burası bir köy olmaktan çok tahtadan yapılmış barınaklardan oluşan bir askeri kışla imiş. İlk gelenler önce burada barınmış, daha sonra Kırcasalih’e yerleşmişler. Orada rahat edemeyince Yenicekarlu’ya yerleşirler. Kısa zamanda köye 200 hane kadar Türk gelip yerleşir.
Çocuk yaşta bu göçle köye gelen ve bugün hala yaşayan Mustafa Topaloğlu 1914 yılında başlayan seferberlik ile 17-18 yaş ve yukarısının askere gittiğini, askere gidenlerin büyük bölümünün Balkan Cepheleri’nde savaştığını ve köye dönenlerin çok az olduğunu anlatmaktadır. Dünya savaşı sırasında köye Kafkaslar ve Karadeniz Bölgesi’nden Rumcayı çok az bilen Rumların yerleştiklerini, ama bu Rumlar’dan hiç zarar görmediklerini, hatta Kırcasalih’te bulunan Rumlar’ın köye saldırılarını önlediklerini ve mallarını koruduklarını, bu Rumlar’ın Hıristiyan olmaktan başka tamamen Türkler’e benzediklerini anlatıyor. Hatta ‘‘Kurtuluş Savaşı sona erince köyü istemeyerek terk ettiler. Terk ederken onlardan ayrılmamız çok zor oldu. Bazıları öküzlerimizi alarak eşyalarını Yunanistan’a götürdüler. Öküzlerimizi alan bütün Rumlar daha sonra geri getirdiler. Çok iyilik gördük o Rumlar’dan, ama bana göre onlar ne Rumdular ne de Türk, İnsandılar! ‘’ diyor.
1927-1936 yılları arasında Yunanistan’dan köye göçler devam eder. 1935-36 yıllarında Romanya’dan gelen göçmenler de, köye iskan edilirler. Fakat, bu göçmenlerin büyük bölümü devletin verdiği malları satarak İstanbul’a göç etmişlerdir.
Cumhuriyetin kuruluşuyla beraber köyün adı Yeniköy olur.
Köy, 1960 yılına kadar muhtarlıkla yönetilmiş, 1960 yılından sonra ise Belediye Teşkilatı kurulmuştur.
Cumhuriyet’in ilk yıllarında Edirne’de çıkan ‘Edirne Milli Gazete’nin Kasım 1927 yılı sayısında Yeniköy hakkında şu bilgiler verilir :
‘’Zalof Yeniköy’ü 200 haneli, ahalisi fevkalade çalışkan, uyanık. Büyük bir köy odası yaptırıyorlar. Köyde iki traktör var. Üç dershaneli okulları, şehir okullarını aratmayacak derecededir. Temiz çiçek gibi. Muallimleri İhsan Efendi ve karısı Muallime Hanım okullarına kendi evleri, talebeye evlatları gibi ilgi gösteriyorlar.
Kız öğrencilerin siyah önlükleri, beyaz yakaları, erkek öğrencilerin düzgün ve bir örnek elbiseleri var. okulun ders araçları bol, her dershanede Gazi’nin resmi ve haritalar ile ders levhaları duvarları süslüyor.
Köylü bu seneki pancardan çok memnun. Tütünleri henüz satmamışlar. Yeni bağlar ekmişler. Birkaç sene sonra zengin bağlı bir köy olacak. Koyunları ve büyükbaş hayvanları çok iyi. Fakat geçen senenin süt fiatlarından pek memnun değiller.
Köylünün şimdi en önemli düşüncesi, köylerine telefonu biran önce yaptırmaktır. Köy dediğin böyle olur. Aferin Yeniköylülere.....’’
‘Yakın Yurt Serhat Şehri Edirne’ kitabının 1965 yılı baskısında Ahmet Korkut ise Yeniköy’ü şöyle anlatır:
‘’Yeniköy, Edirne-Uzunköprü Şosesi üzerinde şerit gibi uzanmıştır. Okulu tam teşekküllüdür. Halkı çok çalışkan ve marifetlidir. Çocuk okutmada örnek bir köyümüzdür. Üniversiteyi bitiren gençlerin sayısı hayli kabarıktır. Toprakları, bağcılığa pek elverişlidir. Bağcılık günden güne gelişmektedir. Son yıllarda Amerikan çubuğu bağ yetiştirilmektedir. Yerli şarabı pek ünlüdür. Misafirlerine rengarenk şarap ikram etmeyi pek severler. Yeniköy’de misafir kalıpta nefis Yeniköy Şarabı’nı içmeyen ve Yeniköy halk türkülerini dinlemeyen yoktur. Misafirperverlikte nam salmıştır.
Araba yapan demircisi, un değirmeni vardır. Dükkan ve kahveleri çoktur. Belediyesi vardır. Nüfus 2243’tür.’’


Hazırlayan
Ali ÇITAK


(ALINTIDIR) ALİ ÇITAK ABİMİZE ÇALIŞMASINDAN DOLAYI TEŞEKKÜR EDERİM

Günümüzde Yeniköy Uzunköprü'ye mahalle olarak bağlanmıştır

Hiç yorum yok: